Türkiye’nin Lokum ve Şekerleme üretiminde en köklü firmaları arasında yer alan şirketimiz 100 yıla yakını Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde olmak üzere ‘‘200 sene, 6 nesil’’ geleneksel Osmanlı ahi teşkilatının usta–çırak ilişkisini babadan oğula el vermek suretiyle yaşatarak, lokum üretimini günümüz kadar devam ettirmiştir.

             Aile ve firma geçmişimiz dedelerimizin 1800‘lü yıllarda İstanbul Sarıyer’den Bursa’ya gelerek İpekçilik’in köşesinde şekercilik yapmaya başlamasına dayanır. Daha sonra bir müddet Bursa’nın Mustafa Kemalpaşa ilçesinde çalışmışlardır. Sonra Şekerci Hasan Efendi Balıkesir’in Dursunbey ilçesine yerleşmiş iki oğlundan Şekerci Salih, Simav’a yerleşerek bu mesleği orada sürdürmüş bizim dedemiz Şekerci Mehmet Usta Dursunbey’de bu mesleği sürdürmeye başlamıştır. 1912’de Osmanlı İmparatorluğunda seferberliğin ilanıyla o zamanki adı Balat olan Dursunbey İlçesi’nden Osmanlı ordusuna katılan 600 vatan evladından biri olarak Çanakkale, Galiçya ve Batum cephelerinde Şekerci Mehmet Ustanın kendi ifadesi ile ‘‘10 yıldan 10 gün eksik’’ vatan görevini yerine getirdikten sonra yorgun asker olarak Yunan işgali altında bulunan Dursunbey’e dönmüştür. İşgal yıllarında dedemizin Rum çırak ve kalfası dükkana Yunanların zarar vermesine engel olmuşlar. Şekercilik zanaatını Dursunbey ilçesinde oğulları bizim dedemiz Lütfi ve büyük amcamız Mücteba ile devam ettirirken Cumhuriyetin kurulmasından sonra ki yıllarda soyadı kanunun çıkması ile şekerci Mehmet ustaya ŞEKERCİOĞLU soyadı verilmiştir.

              Büyük Dedemiz Şekerci Mehmet usta 1960 yılında ahilik geleneği olan ‘elvermek’ usulü gereğince “Zanaatın verdiğini zamanın padişahı vermez, Allah muvaffak etsin kıymetini bil oğlum” diyerek, Torunu olan babamız Mustafa Şekercioğlu’na peşkir kuşatarak mesleğe adım attırmıştır.

             Bu tarihten itibaren Dedemiz Lütfi Şekercioğlu ile Babamız Mustafa Şekercioğlu atalarımız Osmanlı’nın unutulmaya yüz tutan, bizlere has damak zevkimizin eseri Ezme, Lokum ve Şekerleme çeşitlerini üretmeye devam etmişlerdir.

            1980’li yıllarda Mustafa Şekercioğlu yeni bir atılımla kendi markamız altında değil fakat fason üretim şekliyle ülke ve ülke dışı dağıtım ağına sahip köklü kuruyemiş ve pazarlama şirketleri vasıtası ile yurt içi ve yurt dışı pazarlarına ulaştırmıştır.

            2012 yılında ise imalat ve merkezimizi Balıkesir şehir merkezine taşıyarak 1000 m² kapalı alanlı modern fabrikamızı faaliyete sokarak üretim kapasitemizi 5 kat arttırmış bulunmaktayız. İddia ediyoruz ki biz Türkiye’nin lokum ve şekercilik mesleğini lokum kazanlarının başında bir fiil devam ettiren en eski ailelerinden biriyiz.

            Günümüz itibarı ile markalaşma ve teknik alt yapısını tamamlayan şirketimiz Türkiye pazarına kendi markası altında her birinin aşağıda belirttiğimiz kendine has özellikleri olan klasik Ezme, Lokum ve Şekerleme çeşitlerini sunmaktadır.

             Ürünlerimizin kendine has damak tadı ve görüntü özellikleri vardır. Kısaca bunları sıralayacak olursak: 

1-   Üretmiş olduğumuz lokum çeşitlerinin hiçbirinde Glikoz ve Fruktoz Şurubu kullanılmamaktadır. Tatlandırıcı olarak sofralarımızda tükettiğimiz doğal ‘‘Pancar Şekeri’’ kullanılmaktadır.

2-   Üretmiş olduğumuz lokum çeşitlerinin hiçbiri dişe yapışmaz.

3-   Yine üretmiş olduğumuz lokumlar geniz yakmaz ve ne kadar tüketilirse tüketilsin bıkkınlık vermezler.

4-   Birçok ürünümüzde gıda aromaları ve gıda renklendiricileri yerine tabiatın doğal meyve ve hammaddeleri kullanılmaktadır. Bu ürünlerimize bazı örnekler verecek olursak;

    İçinde Gül Taç yapraklarını içeren ‘‘Gül Yapraklı Lokum’’umuz, Sakız Adasından gelen Doğal Damla Sakızı ile üretilen ‘‘Damla Sakızlı Lokum’’umuz, Kızılcıktan imal edilen ‘‘Kızılcıklı Lokum’’, ayvadan imal edilen ‘‘Ayvalı Lokum’’, Vişneli Lokum vb.

5-   Bazı ürünlerimizin görüntü olarak Türkiye’de benzeri yoktur. Örneğin:     

      Cevizli Sucuk lokumun 1 metrelik düzgün ve pürüzsüz yapısı,

      Leblebi şekerinin tırtıklı yapısı ve büyüklüğü.

             Kısaca kendimizi tanıttıktan sonra siz sayın müşterilerimizi ürünlerimizi tatmaya davet etmekten şeref duyarız. Saygılarımızla…